Turks > Nederlands <> Nederlands > Turks Woordenboek |


Turks > Nederlands <> Nederlands > Turks Woordenboek.
Türkçe > Felemenkçe <> Felemenkçe > Türkçe Sözlük.
Türkçe > Hollandaca <> Hollandaca > Türkçe Sözlük.
77238 Kelime - Woord.


'bir şeyin' Kelimesinin Anlamları:

aan iets bir şeyin kötü yanlarini düzeltmek, 3 (afschuren) siyirmak
açik bir hava, van iets krijgen bir şeyin kokusunu almak, bir şeyi sezmek,
ağzına almamak (bir şeyin adını) / n/ het ergens niet graag over willen
alaşaği etmek, korte met iets maken bir şeyin çabucak icabina bakmak
BEZETEN düşkün, deli, van iets zijn bir şeyin delisi olmak,
BEZUREN g, (bezuurde, h, bezuurd) iets bir şeyin acisini
bir şeyin doğruluğunu kabul etmek, 2 tanimak, de onafhankelijkheid
bir şeyin kabahatini birine yüklemek, 3 (zonde) günah, * belofte maakt söz
bir şeyin sözünü etmek
bir şeyin tadinda olmak, dat smaakt lezzetli, tatli, smaakt het u?
bir şeyle ciddi ilgilenmek, bir şeyin içine dalmak
BLAUWBLAUW iets maar laten bir şeyi geçiştirmek, bir şeyin
çekinmek, yapmaktan korkmak, zijn dat iets gebeurt bir şeyin
dağitmak, suiker over iets bir şeyin üzerine şeker serpmek
davranmak, iets bir şeyin yapilmasina diretmek,
DEALEN gs, (dealde, h gedeald) 1 in iets bir şeyin ticaretini
devam et! ergens achterheen bir şeyin peşine düşmek, bir şeyi araştirmak,
doldurtmak, yerini değiştirmek, iets door iets anders bir şeyin yerine
düşüncesine dalmak, bir şeyin planini kurmak, op wraak öç almayi düşünmek,
etmek, op iets ingaan bir şeyin detaylarina girmek, het huilen staat hem
etmemiş gibi davranmak, iemand iets door de boren birinin bir şeyini
fig/mec het van iets dragen bir şeyin damgasini taşimak, van de oude
fig/mec iemand iets laten birini bir şeyin dişinda birakmak, iets
gayri iradi yapmak, 3 zich niet zijn van iets bir şeyin farkinda olmamak
GEBUKT gaan onder iets bir şeyin altinda ezilmek, beli bükülmek
geçirmek, iets zijn bir şeyin ustasi olmak
GEDENKDAG ( en) (bir şeyin) yildönümü
GEMIS darlik, eksiklik, yetersizlik, een van iets vergoeden bir şeyin
geven birine bir şeyi) layik görmek, (birinin bir şeyini) kiskanmamak,
gitmek, de groene futbol sahasi, op het je worden geroepen a) bir şeyin
haberler, iets maken bir şeyin yalan olduğunu göstermek
hebben birini göz önünde bulundurmak, iets in de en krijgen bir şeyin
over iets bir şeyin altindan kalkamamak, uit zijn nek kletsen/praten

Ana Sayfaya Dön