Turks > Nederlands <> Nederlands > Turks Woordenboek |


Turks > Nederlands <> Nederlands > Turks Woordenboek.
Türkçe > Felemenkçe <> Felemenkçe > Türkçe Sözlük.
Türkçe > Hollandaca <> Hollandaca > Türkçe Sözlük.
77238 Kelime - Woord.


'geçirmek,' Kelimesinin Anlamları:

aan de voelen birinin yeteneğini denemek birini sorgudan geçirmek, met
actie brengen çaliştirmak, harekete geçirmek, işe koşmak, 5 fig/mec zich
ACTIVEREN g, (activeerde, h, geactiveerd) harekete geçirmek,
AFWENNEN I f, g, (wende af, h, afgewend) 1 vazgeçirmek,
alacağa kaydetmek, alacağa geçirmek,
almak, bestellen spariş etmek, 3 (stad) kuşatmak, ele geçirmek, iemand
başka deftere geçirmek, nakletmek, transfer etmek
başka hesaba geçirmek, transfer yapmak, hesap kapamak,
begeleiden geçirmek,
BESLAAN I f, g, (besloeg, h, beslagen) 1 (bekleden) metal geçirmek,
BEZIEN g, (bezag, h, bezien) gözden geçirmek, yakindan
bir başkasi ile buluşturmak, ilişkiye geçirmek, taniştirmak, in
bir hastaliği bulaştirmak, (başkasina) geçirmek, 2 op een nieuwe rekening
birer çevirmek, kariştirmak, gözden geçirmek, elden geçirmek
birini çağirtmak, ayağina getirtmek, in het leven hayata geçirmek, meydana
boek düzeltmek, gözden geçirmek, een roman voor een film bir
çaliştirmak, harekete geçirmek, 2 (bedriifsklaar maken) kullanima hazirlamak
çekiliyor III f, g, (overtrok, h, overtrokken) 1 (bekleden) kilif geçirmek,
dayanmak, tahammül etmek, geçirmek, atlatmak,
de vinger yüzüğü parmağina geçirmek, in de modder blijven çamura
değiştirmek, temizlemek, de bedden yatağa yeni çarşaf geçirmek, een kind
denetimden geçirmek, (dil, taal) sansürden geçirmek, argodan arindirmak
diğerini geçirmek, wie zal u ? yerinizi kim alacak?
dökmek, beton beton dökmak, 2 (betalen) yatirmak, hesaba geçirmek, havale
DOORLATEN g, (liet door, h, doorgelaten) geçirmek, geçmesine
DOORSTAAN g, (doorstond, h, doorstaan) görüp geçirmek,
dövmek, tartaklamak, sirtini okşamak, sopadan geçirmek,
eens bir daha bakmak, yeniden gözden geçirmek, het hebben ardindan
ele geçirmek, hij werd door begeerte overweldigd husa kapildi
eskitti, de tijd zamani harcamak, geçirmek, 3 iemand voor iets birini
etmek, (verspillen) boşa harcamak/geçirmek, çarçur etmek, ziyan etmek
etmek, incelemek, kontrol etmek, kontrolden geçirmek, muayene etmek,
etmek, yoklamak, gözden geçirmek, bakmak
etrnek, tekrar ele geçirmek, tekrar almak
evlenmek, (elektrik) geçirmek, iletmek, koper geleidt electriciteit bakir
examen birini sinava tabi tutmak, sinavdan geçirmek, 3 zich aan zijn lot
faaliyette, in stellen faaliyete geçirmek, işletmek, in treden yürürlüğe
g sarsilmak, silkilmek, şok geçirmek, de aarde schokte dünya
geçirmek, (met golfslag) vurarak kiyiyi temizlemek, II gs, (, is
geçirmek, (niet bevorderen) terfi etmemek, zich gepasseerd voelen kendini
geçirmek, (stukbijten) isirip parçalamak, 3 fig/mec çok çalişip
geçirmek, (v, dieren) dişari çikarmak, 3 zich over iets bir şey hakkinda
geçirmek, fig/mec sonuç çikarmak, anlam çikarmak
geçirmek, içeri
geçirmek, iemand
geçirmek, zich süslenmek, 4 (verleiden) tavlamak, ayarlamak, een meisje
geçirmek, zich uyuyup kalmak
geçirmek, birini el sallayarak göndermek
geçirmek, de mond ağiz çalkalamak, de keel boğazi islatmak, içki içmek
geçirmek, de politie polisi devreye sokmak
geçirmek, een boek kitap kaplamak
geçirmek, er is haar een ongeluk kaza geçirdi, başina bir kaza geldi, wat
geçirmek, fig/mec iemands hart birinin kalbini fethetmek
geçirmek, haber toplamak
geçirmek, iç çekmek, (diepe uitademing) nefes verme, inilti 2 er is geen
geçirmek, iets in hebben bir şeyi mülkiyetine almak, geld para
geçirmek, iets zijn bir şeyin ustasi olmak
geçirmek, istek uyandirmak, uyarmak, iemands ijver birini
geçirmek, karşilaşmak, moeilijkheden güçlüklerle karşilaşmak
geçirmek, karşiya geçirmek, iemand birini karşiya geçirmek
geçirmek, kaydetmek, tescil etmek
geçirmek, kazanmak, veel kennis birçok bilgi edinmek, nieuws haber ele
geçirmek, kuşak geçirmek
geçirmek, sevketmek, motive etmek, teşvik etmek, güdülemek, iemand voor iets
geçirmek, sikidenetime tabi tutmak
geçirmek, siralamak, 2 eğreti dikmek, teyelleyip dikmek, 3 schoenen
geçirmek, taşimak, bulaştirmak, een ziekte op iemand bir hastaliği birine
geçirmek, teşvik etmek, 2 dehlemek, hizla ilerletmek, de koeien
geçirmek, toegepaste taalkunde uygulamali dilbilim
geçirmek, uyartmak, özendirmek, de middelen uyarici ilaçlar
geçirmek, vakit öldürmek, zich konuşarak kendini ele vermek
geçirmek, yüzlemek, 2 (v, gordijnen enz voorzien) (yer) döşemek, (perde)
geçirmek, zijn geld parasini çarçur etmek
geçirmek, zimmet kaydetmek II f, g, (debiteerde, h, gedebiteerd) 1
geçmek, geçirmek, düzmek
getirmek, coşturmak, harekete geçirmek, iemand moed birini yüreklendirmek,
gözden geçirmek,
gözden geçirmek, göz gezdirmek, de krant bir gazeteye göz atmak, een
gözden geçirmek, incelemek
harcamak, de tijd zamani boşa geçirmek, çarçur etmek
harcamak, geçirmek, de nacht wandelend geceyi yürüyerek geçirmek
harekete geçirmek, çaliştirmak, op komen a) başlamak, harekete geçmek, b)
harekete geçirmek, haat nefret uyandirmak, 2 (uit de dood) diriltmek, 3
harekete geçirmek, uyarmak, een verhitte discussie hararetli tartişma
hayata geçirmek,
hayata geçirmek, hakikatleştirmek, een plan plani gerçekleştirmek
hayata geçirmek, uygulamak, yerine getirmek
HEKELEN g, (hekelde, h, gehekeld) 1 taramak, taraktan geçirmek,
HERKEUREN g, (herkeurde, h, herkeurd) yeniden gözden geçirmek, yeniden
HERZIEN g, (herzag, h, herzien) yenide gözden geçirmek, düzeltmek,
roosteren kavurmak, 5 tech/tek damitmak, imbikten geçirmek,
uitvoeren hayata geçirmek, uygulamak, maatregelen önlem/tedbir almak, 5
verkopen perakende satmak, 3 (doorbrengen) geçirmek, II gs, (, is )
verwezenlijken gerçekleştirmek, yerine getirmek, hayata geçirmek, zijn

Ana Sayfaya Dön